Karanlık temalı filmlerden biri olan “Vanishing On 7th Street” ,yeryüzüne karanlığın çökmesi ile insanların bir anda ortadan kaybolması ve hayatta kalmayı başarabilen,birbirlerini tanımayan bir grup insanın hikayesini konu ediniyor.Öyle ki ansızın bastıran karanlık sonrasında insanlar bir şekilde ortadan kaybolmaktadır.Aslına bakılırsa buharlaşmaktadır.Yani bir anda yanınızda duran birinin sadece kıyafetlerinin ve üzerindeki objelerinin kaldığını kendisinin ise sırra kadem bastığını düşünün…
Karanlığın hüküm sürmeye başlaması ile gölgelerin insan avına çıktığı sokaklarda soluk alıp vermeye devam eden sadece birkaç kişi kalmıştır.Luke isimli bir gazeteci,Paul adında sinemada çalışan görevli,çocuğunu bulmak pahasına her şeyi yapmayı göze alan Rosemary ve annesinden ayrı düşen James…Karanlıktan kurtulmak için ışığa sığınan bu insanların kaderleri,yedinci caddede bulunan bir barda kesişecektir.Hepsinin kendisine ait bir yöntemi vardır ve bir şekilde hayatta kalmayı başarabilmişlerdir.Ekmekten sudan daha değerli olan piller ve fenerlerle gölgelerden kurtulmayı başaran kısmen şanlı karakterlerimiz,bir yandan da nasıl kendilerinin halen yaşamayı başardığını sorgulamaktadır.Olayın üzerinden uzunca zaman geçmesine rağmen halen gerçekte ne olduğu gizemini sürdürmektedir.Konuya ilişkin bir teorisi bulunan Paul ise geçmişte bir adaya yerleşen İngiliz kolonisinin aynen şu an yaşandığını gibi karanlığın çökmesi ile gizemli bir şekilde ortadan kaybolduğunu söylemektedir.Gerçekten de bu kitlesel ortadan kaybolma sonrasında ne yaşandığına dair en ufak bir ipucu dahi bulunamamıştır."Carolina açıklarında Roanoke adında bir ada vardır.1587 de ilk İngiliz kolonisi 117 erkek,kadın ve çocukla orada yaşarmış.Bir gün Londra'dan erzak dolu bir gemi gelmiş ancak tedarik edilecek kimseyi bulamamış.Tüm koloni tamamen yok olmuş.Günler süren arama çalışmaları sonrasında sadece bir çite kazınmış Croatoan yazısı bulunmuş."
Sıvı yakıt motoru sayesinde halen çalışmakta olan barın elektrikleri,şehrin karanlık sokaklarında bedbaht şekilde dolaşmakta olan kahramanlarımız için ideal bir sığınak olmuştur.Aslen James’in annesinin çalışmakta olduğu bu barda,annesinin yardım aramak amacıyla kiliseye gitmesi sonrasında yalnız kalan James; Luke,Paul ve Rosemary’i iyi bir ev sahipliği yapacaktır.Bu arada fikir alışverişi yaparak karanlıktan gelen asıl tehlikenin gölgelerdeki suretler olduğunun farkına varan kahramanlarımız,sevdikleri ancak malum olay sonrasında kaybetmek zorunda kaldıkları kişilerinin kendilerini de yanlarına çağırdıklarını düşünmektedir.Yani Paul’un görüşleri farklı bir boyuta taşınmıştır.
Yakıtın giderek azalması sonrasında voltajı düşürmeye çalışan kahramanlarımız,bir yandan da ışıkların her an gidebileceği korkusu ile yeni bir sığınak bulmanın telaşı içerisine düşmüşlerdir.Sokaklarda geçen buhranlı günlerinde,yedinci caddeye yakın bir sokakta halen çalışan bir kamyonet olduğunu hatırlayan Luke,Rosemary ile beraber kamyoneti çalıştırıp,geri dönerek Paul ve James’i alıp gidebildikleri kadar uzaklara gitmenin peşindedir.Ancak ihmal edilmemesi gereken asıl sorun,karanlıkta oraya kadar nasıl gidebilecekleridir.Daha öncede yaptıkları gibi bir sürü el feneri ve şarjlı lambalarla yola çıkan ikilimiz,bakalım kendilerinin de dahil olduğunu dörtlünün kaderini çizebilecek midir?
İyi;Pek çok türünde içinde bulunduğu (tek mekanda geçen film,kurtuluş filmi,psikolojik gerilim…) hoş bir yapım.
Gereksiz;Fener,ışıldak vs olayı bu tarz karanlık temalı filmlerin ana objesi olmayı sürdürüyor.
Kötü;Final çok fantastik olmuş.
Editör'ün Puanı
Lütfen ofansif bir dil kullanmadığınızdan, yapıcı öneriler ve eleştirilerde bulunduğunuzdan emin olun. Yorumlar denetlendikten sonra uygun bulunursa yayımlanmaktadır. Anlayışınız için teşekkürler.