19. yy Almanya'sında Wisburg' da geçen hikaye, Ellen isimli genç bir kadının ürkütücü bir yandan da melankolik yaşantısına mercek tutuyor. Gençlik yıllarından beri depresif bir hayat süren Ellen, sevgilisi Thomas ile tanıştıktan sonra korkularından ve kabuslarından kurtulur. Ancak genç ve azimli bir adam olan Thomas, geleceklerini güvence altına alabilmek için para hırsına da yenik düşerek uzun bir iş seyahatine çıkmaya karar verir. Eşinin gitmemesi için elinden geleni yapan Ellen, ikna edemeyeceğini anlayınca ona bir madalyon hediye ederek, en kısa sürede dönmesini temenni eder. Eşini, yakın bir dostu aynı zamanda da varlıklı bir tüccar olan Friedrich' e emanet eden Thomas, yaklaşık altı hafta sürecek seyahat için yola koyulur.
Patronu tarafından Karpat Alpleri' nde yaşayan soylu, yaşlı bir adamı ziyaret etmek ve anlaşmayı tamamlamak için imzaları atıp dönmekle görevlendirilen Thomas, serüveni boyunca dondurucu soğuk yetmezmiş gibi bir dizi uğursuzlukla da baş etmeye çalışır. Bazen at sırtında bazen de yürüyerek onlarca mil kat eden kahramanımız kuş uçmaz kervan geçmez bir taşra kasabasına kadar iz sürmeyi başarır. Karşısına çıkan çingenelere ait bir handa konaklamak zorunda kalan kahramanımız, en nihayetinde kimsenin tek kelime bile etmek istemediği, Lord'a ait uğursuz gotik şatoya ulaşır. Geç kaldığı ve gece vaktinde geldiği için Lord'dan af dileyen Thomas, şömine ışığında loş bir şekilde aydınlatılmış salona davet edilir. Gerek boğucu atmosferin etkisinden gerekse de Lord'un haşin tavrı ve ürpertici aurasından etkilenen Thomas, zorlu bir yolculuk geçirdiğini dillendirerek bir an evvel dinlenmek istediğini vurgular. Mülk sahibinin gönderdiği evrakları derhal incelemek istediğini söyleyen Lord, anlaşmanın yürürlüğe girmesini ister. Aracı olarak onun da imza atmasını isteyen Lord, akabinde dinlenmekte ya da Wisburg'a dönmekte özgür olacağını söyler. Kabuslarla dolu bir gece geçirdikten sonra hayal ve gerçeklik arasındaki sınırların belirsizleşmesi üzerine bir an evvel şatoyu terk etmek isteyen Thomas, paralize olduğu için sağlıklı düşünememeye başlar. Gün doğar doğmaz kaçış planı yapmaya karar veren kahramanımız bir yandan da Lord'a ait karanlık sırları keşfettikçe dehşete kapılır. Öte yandan Thomas'ın ayrılışının üzerinden aylar geçer ve geri dönmeme ihtimali Ellen'ın eski travmalarının ve nöbetlerinin nüksetmesine sebep olur. Ellen'a yardımcı olabilmek için aile doktorlarının da tavsiyesiyle Prof. Albin'den medet uman Friedrich, bir yandan da şehre musallat olan kara ölüm veba ile mücadele etmektedir. Ellen'in histerisinin kaynağına ulaşmak isteyen Albin, çok geçmeden sadece onun değil tüm şehrin başının belada olduğunu dillendirir. Zira antik vampir "Nosferatu" lanetlendiği topraklarda uyandırılmış, anlaşmada kendi payına düşen için çoktan yola koyulmuştur...
İyi; Atmosfer, karakter tasarımları, oyunculuk ve gerilim seviyesi olarak oldukça başarılı bir remake olmuş. 1922 yapımı ilk filme özellikle ilk yarısı itibariyle sadık kalındığını, akabinde ise ana temadan çok da uzaklaşmadan modern bir yorum eklendiğini görüyoruz. Yönetmen Robert Eggers'ın bir diğer başarılı yapımı olan The Witch: A New-England Folktale (2015) incelemesine de göz atabilirsiniz.
Kötü; -
Editör'ün Puanı
Editör'ün Puanı
Lütfen ofansif bir dil kullanmadığınızdan, yapıcı öneriler ve eleştirilerde bulunduğunuzdan emin olun. Yorumlar denetlendikten sonra uygun bulunursa yayımlanmaktadır. Anlayışınız için teşekkürler.