Avustralya tarihindeki en dehşet verici olaylardan biri olan, 1996' da yaşanan Port Arthur katliamını konu alan yapım, çevresindekiler tarafından Nitram lakabıyla anılan, yarım akıllı bir adamın hayatına odaklanıyor. Birtakım sıkıntılar yaşadığı çocukluk yıllarının akabinde yetişkinliğe adım atmasıyla beraber, dünyayı keşfetmek ve yeni duygular hissetmek için yola koyulan Nitram; hüzünlü, yer yer de rahatsız edici bir hikayeyle karşımıza çıkıyor...
Annesi ve babasıyla beraber kırsalda izole bir yaşam süren Nitram; uyumsuzluğu ve yavaş olduğu gerekçesiyle arkadaş edinmekte zorluklar yaşayan, içine kapanık bir adamdır. Bazı şeyleri aşabilmesi ve çevresinde olan bitenleri daha farklı bir gözle yorumlayabilmesi için babası tarafından sık sık cesaretlendirilen kahramanımız, çoğu zaman denge unsuru vazifesi gören annesi sayesinde başını beladan uzak tutmaktadır. Çocukluk yıllarından beri arkadaş edinmekte zorluklar yaşayan Nitram, zaman zaman nesneleri ve olayları akranlarından son derece farklı yorumlayan zihin yapısından sebep, yalnız kalmaya mahkum bir görüntü sergilemektedir. Ailesinin desteği sayesinde geçimini sağlamakta, ufak tefek part time işler için kapı kapı dolaşmaktadır. Çevresinde olan bitenleri meraklı gözlerle takip etmesine rağmen yorumlamakta güçlükler çeken kahramanımız, günün birinde kendisine sevecen yaklaşan Helen isimli bir kadınla tanışır. Tek başına gözlerden uzakta bir malikanede yaşayan Helen, geçmişe sıkışıp kalmış, tüm ilgi ve sevgisini pet hayvanlarına aktaran orta yaşlarının sonlarında gizemli bir kadındır. Başkalarının aksine Nitram' ı yargılamayan hatta koşulsuz destek olan Helen, kimi zaman şefkatli bir anne kimi zaman da yardımsever bir dost olarak her daim yanındadır. Helen' in hayatına girmesiyle yeni deneyimler yaşamaya başlayan kahramanımız, büyük bir trajedinin ardından yine bir başına kalır. Dahası, hayat sadece ona değil bu kez sevdiklerine ve ailesine de iyi davranmamaktadır. Çok geçmeden yalnızlığı ve öfkesi giderek büyümeye başlayan Nitram, biz dizi kaotik olayın içine sürüklenir. Kaderinin iplerini ellerine almaya adım adım yaklaşmaktadır...
İyi; Gerçek olaylardan uyarlanarak sinemalaştırılan yapım, gerek oyunculuk gerekse de atmosfer olarak oldukça etkileyici. Kurgu, zaman zaman rahatsız bir hal alsa da uzun süredir izlediğim en iyi dram- gerilim filmlerinden biri olduğunu ekleyeyim. Bu filmi sevenlerin 'We Need to Talk About Kevin (2011)' yapımına da göz atmalarını tavsiye ediyorum.
Kötü; -
Editör'ün Puanı
Lütfen ofansif bir dil kullanmadığınızdan, yapıcı öneriler ve eleştirilerde bulunduğunuzdan emin olun. Yorumlar denetlendikten sonra uygun bulunursa yayımlanmaktadır. Anlayışınız için teşekkürler.